Dolayısıyla sağlıklı akciğer dokusu gelişmez ve bu işlevsiz kütle büyüdükçe -ki buna tümör adı verilir- akciğerin çalışması engellenmiş olur. Bu da kişiyi ölüme götürür. Hastalığın genetik temellerine baktığımızda DNA adı verilen bütün hücrelerin içeriğine bakmamız gerekiyor.
Olgunlaşmış hücreler hücre bölündüğü zaman DNA adı verilen yapı da tam olarak kopya ediliyor. Hücreler ikiye, dörde, sekize ve katları şeklinde hızla çoğalırken, DNA yapısı da aynen kopya ediliyor. Yani bir hücre diğerinin kopyası şeklinde çoğalıyor. Bu şekilde vücudumuz kendini 7 yılda bir yenilemektedir. Eski hücreler ölmektedir ve onların yerine yeni hücreler gelmektedir. İşte kanser hücrelerindeki DNA da mutasyon yani değiştirilemez bozukluğa doğru gide bir biyolojik değişim söz konusudur. Şöyle ki; kopya edilen yeni hücrede DNA, ana hücredekine benzemiyor, değişiyor. Sigara dumanı yaşlanma kimyasalları uzun yıllar boyunca soluma, radon gazına maruz kalma gibi çevresel faktörler nedeniyle DNA da bozukluklar oluşmaya başlayabilir.
Bu sürece mutasyon adı veriliyor. Normal hücreler oluşmaya başladığında ve farklı bir dizilime sahip DNA lar meydana geldiğinde bu olay kanser olarak gelişiyor hastalığın ilerleyen aşamalarında hücreler orijinal tümörlerden uzaklaşarak vücudun diğer bölgelerine yayılmaya devam ediyorlar. Bu olaya da Metastaz adı veriliyor. Akciğer kanseri genel olarak Sekonder ve Primer olarak 2 kısma ayrılıyor: Eğer başka bir organdan akciğere doğru gelmiş olan kanser hücreleri varsa buna sekonder akciğer kanseri deniyor. Akciğerin kendi içinde meydana gelen mutasyonlar sonucu oluşan tümörlerden kaynaklı kanser ise Primer kanser adını alıyor. Mesela meme kanseri nedeniyle tümörler akciğere yayıldığında bunun kökeni meme olduğu için ikincil kanser adına alır.
Akciğer kanseri belirtileri nelerdir
Aşağıda okuyacağınız belirtileriniz varsa mutlaka doktora bildirilmesi Erken teşhiste önemlidir. Örneğin sürekli ve devamlı gittikçe yoğunlaşan öksürük, omuz ve sırtta göğüste öksürükten kaynaklanan ağrılar, balgamın renginde değişim ve yoğunluk farkı gelişen nefes darlığı ses değişikliği zatürre ve bronşit için tekrar tekrar ortaya çıkması kanlı balgam, kanlı tükürme zatürrenin belirtileri olabileceği gibi akciğer kanseri belirtileri de olabilir. Eğer bir kimse de akciğer kanseri gelişmişse kilo kaybı iştahsızlık kaslarda erime, yorgunluk baş ağrısı kemik ağrıları, kaza sonucu yaralanma ile ilişkili olmayan kemik kırılmaları, hafıza kaybı nörolojik semptomlar, yüz şişmesi boyun şişmesi, vücutta genel zayıflık gibi belirtiler kendini gösterecektir.
Akciğer kanseri nasıl teşhis edilir ?
Gelişen tıp bilimi sayesinde kolay teşhis mümkündür; akciğer kanserinden doktorlar şüpheleniyorsa MRI CT ve PET taramaları yapılabilir. Kanser hücrelerini aramak amacıyla hücreler doku alınarak mikroskop altında incelenebilir. Buna biyopsi adı veriliyor bir diğer teşhis yöntemi; hasta sedasyon altındayken ağzına -burnuna ve akciğerine küçük bir tüp yerleştirilerek hafifçe bir kamera ile akciğerin içine bakılabilir ya da doku numunesi ortaya çıkarılabilir. Bunun dışında sıvı biyopsiler invazif olmadıkları için tercih ediliyor ve ucuz oldukları için aynı zamanda kısa zamanda sonuç verdikleri için tercih edebiliyorlar.
Akciğer kanseri bir aşamaları nelerdir ?
Birinci Evre bir adı verilen süreçte kanser sadece akciğerde bulunmaktadır, lenf bezlerine sıçramamıştır tedavisi en kolay hastalıktır. 2. evrede kanseri lenf bezlerine sıçrar. 3 evrede ise göğsün ortasında ve lenf düğümlerinde, kanser göğüs ortasındaki kısımda da yer almaya başlarlar. 3. evrenin 2 alt aşaması vardır; kanser, lenf düğümlerine yayılmışsa 3A evresi adı veriliyor kemik üstündeki lenf düğümlerinde yayılmışsa 3B adı veriliyor. Son evrede 4. evredir ki en ileri aşama budur; kanserin her iki akciğere de ve Akciğerin çevresindeki sıvıya da hata karaciğer ve diğer organlara dansı sıçradığını gösterir.
Akciğer Kanseri Tedavisi
Tüm dünyada uygulanan terapi yöntemi kemoterapi ve radyoterapi yöntemleridir. En çok kullanılan rejim; Platinol rejimidir. Küçük evrelerde, cerrahi yöntem ile kanserli kitle alınabilir. Tedavinin bazı yan etkileri de vardır, mesela kan pıhtı sorunları, kemik sorunları, ishal, diş eti sorunları saç kaybı lenfödem gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
